Bakan Çubukçu Bakanlığındaki iyileştirme çalışmalarını açıkladı

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 15 Mart 2007 14:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Siz sordunuz bakan Çubukçu yanıtladı

Nuray BABACAN - Fotoğraflar: Hasan TÜFEKÇİ

Erol Tuna Aşar'ın sorusu

Sayın Bakanım, Bakanlığınızın lafta bakanlık olarak kalmaması için bugüne kadar size bağlı kuruluşlarda yapılan iyileştirme çalışmaları nelerdir? Bu iyileştirmeler geçmiş 5 yıllık süreç için yeterli midir?

Sorumluluk alanımda toplumun en dezavantajlı kesimleri var. Çocuklar, yaşlılar, engelliler ve kadınlar? Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu, Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü Bakanlığıma bağlı kuruluşlar. Bunlardan sadece SHÇEK'in taşra teşkilatı var. Ben özellikle SHÇEK'te önemli düzenlemeler yaptığımıza inanıyorum. Nitekim SHÇEK'in bütçesi 2002 yılında 121.589.000 YTL iken, bugün 791.595.000 YTL'dir. Dolayısıyla, hükümetimizin konuya verdiği önem, rakamlarla da ortadadır.

Biz standartlarımızı belirledik ve bu standartları da büyük oranda yakaladık. Personel sayımızı 15 bine çıkardık. 2002'de kurumda çalışan personel sayısı 12 bindi.

Çocuk yuvalarında 2002 yılında temizlik ve bakım hizmetlerinin toplamında 20-25 çocuk için 1 bakıcı anne istihdam edilirken, 2005 yılında bakım ve temizlik elemanlarını birbirinden ayırdık ve 8 çocuğa 1 bakıcı anne, 6 özürlü çocuğumuza da 1 bakıcı uygulamasını başlattık. Ayrıca bu elamanlar çocuk bakımı konusunda belirli periyotlarla hizmet içi eğitime tabi tutulmaktadır. Çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtlarında görev yapan personelin, özellikle de çocuklarla birebir ilgilenen bakıcı annelerin çocuk gelişimi eğitimi almaları için Milli Eğitim Bakanlığı ile de bir işbirliği protokolü imzaladık. Bu protokolle, bakıcı annelerin eğitimden geçmelerini sağlamaktayız. Hizmet içi eğitimde de 2002 yılında 464 personel hizmet içi eğitime tabi tutulurken 2002-2006 döneminde 5 bine yakın personel hizmet içi eğitimden geçirilmiştir. Özel hizmet alımı ile bakım hizmetlerinde çalıştırılacak personelin ise çocuk, yaşlı ve özürlü bakım konusunda eğitim almış; Meslek Yüksek Okulu, Sağlık Meslek Lisesi Hemşirelik Bölümü ya da Kız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi Bölümü gibi, ilgili alanlardan olmasına özellikle özen gösteriyoruz.

YURTLARDA AİLEYE DÖNÜŞ PROJESİ

Yurtta kalan çocuklarımızın çoğu bilinenin aksine kimsesiz değil. %85'inin bir ailesi var. Ancak ekonomik yoksulluk nedeni ile kurum bakımına veriliyorlar. Biz de salt ekonomik yoksulluk nedeni ile SHÇEK'e verilen çocuklarımızı ailelerine kavuşturmak için bir proje başlattık. Aileye Dönüş projesi ile yoksulluk nedeni ile çocuklarını yuva ve yurtlara veren ailelere ayni ve nakdi yardımla maddi destek veriyoruz. Örneğin iki çocuğu kurum bakımında olan bir anneye çocuk başı aylık 160 YTL'den toplam 320 YTL veriyoruz. Bunun dışında sağlık giderleri, kırtasiye malzemeleri, kıyafet gibi giderleri de biz karşılıyoruz. Yani hem ailenin ekonomisine bir katkıda bulunuyoruz hem de çocuklarımız aile ortamında yaşıyorlar. Aileye Dönüş Projesi ile bugüne kadar yaklaşık 4500 çocuğumuzu ailesine kavuşturduk. Bu, 50 kapasiteli 100 kuruluş demek! Dolayısıyla, çocuklarımızın kendi ailelerinden sevgi alarak büyümelerini sağlayan bu projeyi son derece önemsiyorum.

Bu proje dışında kalan yavrularımızın ise koruyucu aile yanına yerleştirilmesi ya da evlatlık edinilmesi için çalışıyoruz. Türkiye'de koruyucu aile sayısı çok yetersiz ne yazık ki. Hedefimiz kurumlarımızda sorumluluk bilinci ile çalışacak gönüllüleri ve koruyucu aile sayısını arttırmak. Bunun için de ?Sizsiz Olmaz, Var Mısınız?' kampanyasını başlattık.

Kampanya ile bir artış oldu ancak önümüzde almamız gereken daha çok yol var. Biz, bu yolu kısaltmak için bir çalışma gerçekleştirdik ve koruyucu aile yönetmeliğinde yaptığımız değişiklikle, ailelere ortalama, bir çocuk için ortalama 550 YTL destek vermeyi sağladık. Bu rakam, çocukların yaş ve öğrenim durumuna göre artabiliyor. Ben, bu düzenlemenin de koruyucu aile sayısında bir artış meydana getireceğine ve son derece faydalı olacağına inanıyorum.

Ailesine kavuşturduğumuz, koruyucu aile yanına ya da evlatlık verdiğimiz çocuklar dışında kalan yavrularımız için de kuruluşlarımızı yeniden düzenliyoruz. Koğuş tipi sistemi terk ederek, çocuklarımızın ev ortamında yaşamalarını hedefliyoruz. Bunun için de hem sevgi evlerini bir bir hayata geçiriyoruz hem de yurt ve yuvalarımızın fiziki mekanlarının koğuş tipinden oda sistemine dönüştürüyoruz. Oda sistemine geçişle birlikte, yatakhanelerde kalan çocuk sayısını 10-15'den 2-8'e düşürdük. Yeniden yapılanma çerçevesinde kuruluşlarımızda fiziki dönüştürme % 90 oranında tamamladık.

Sevgi evleri projesi ile de 8-10 çocuğumuz aynı evde yaşayacaklar. Türkiye'de şu an 21 tane sevgi evlerimizden var. 120 sevgi evinin inşaatına başlandı ve 160 sevgi evinin de ihale ve proje çalışmaları devam ediyor. Hedefimiz çocuklarımızın yüksek yararına olan, psikolojik ve sosyolojik gelişimlerine en uygun model olan ev tipi bu modeli tüm Türkiye geneline yaygınlaştırmak. Ben sevgi evlerinde kendinden emin, yarınlara daha gülen gözlerle bakan çocuklar yetiştireceğimize inanıyorum.

Bunun dışında Türkiye genelinde 800 gönüllü anne yuvalarımızda çalışmaya başladı. Çocuk İstiyorum Derneği ile yaptığımız protokol neticesinde gönüllü annelerimiz bir yıldır kuruluşlarımızda çalışıyor ve çocuklarımıza annelik yapıyorlar.

SHÇEK dışında kalan genel müdürlüklerimizden Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün önceden bir Teşkilat Yasası bile yoktu. KSGM'nin Teşkilat Yasası Hükümetimiz döneminde, 2004 yılında çıkartılarak yürürlüğe girmiştir.

Bu çalışmaların hepsi için ?bunlar yeterlidir' diyemem. Ancak önemli bir mesafe kat ettiğimiz de bir gerçektir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber